Çoklu Zeka Kuramı Nedir ve Örnekleri

Bugün bildiğimiz anlamıyla zeka türleri aslında Gardner tarafından ortaya atılan Çoklu Zeka Kuramı etrafında şekillenmiştir. ABD’li bir psikolog olan 1943 doğumlu Howard Gardner, 1983 yılında bu teoriyi ortaya sürmüştür. Yaptığı çalışmalar sonucunda her insanın farklı alanlarda daha yetenekli veya zeki olabildiğini bazı alanlarda ise yetersiz kalabileceği sonucuna varmıştır.

Gardner’ın bu kuramı psikoloji camiasında eleştiriler almakla birlikte farklı alanlarda uygulanmaya müsait bir görüntü çizmiştir. Özellikle eğitim alanında uzun yıllardır bu yaklaşım kullanılır. Teoriye göre zekanın alt bölümleri vardır ve her insan farklı alanlarda daha yüksek zekaya sahip olabilir.

Çoklu zeka kuramı camiada bazı eleştiriler de almakla birlikte pratikte uygulanabilirliği yüksek olması nedeniyle kabul görmüştür. Eleştirilerin sebebi ise Gardner’ın bu teoriyi ortaya atarken zeka kavramını kısıtladığı yönünde olmuştur. Zekanın sanki bir yetenekmiş gibi lanse edilmesinden dolayı psikoloji camiasında bu teoriyi kabul etmeyenler olmuştur.

Günümüze gelindiğinde ise Gardner’ın söz ettiği zeka türleri pek çok alanda karşımıza çıkar. Okul öncesinden lisansüstü düzeye kadar eğitimin her aşamasında zeka türleri önemli bir yer tutar.

Çoklu Zeka Kuramı Nedir?

Çoklu Zeka Kuramı Nedir

Bir tanım yapılması gerekirse çoklu zeka kuramı; zekanın tek bir yeti olmadığı, alt bölümleri olduğu ve insanlar farklı zeka türlerinde birbirine göre daha zeki olabildiğini iddia eden bir zeka teoremidir. Bu teoriye göre zeka çeşitli alt bölümlere ayrılmıştır.

Sözü edilen zekanın alt türleri ise aynı zamanda ilgili meslek gruplarıyla ilişkilendirilmiştir. Bu yönüyle de eğitim ve istihdam başta olmak üzere çeşitli alanlara ilham kaynağı olmuştur. Aynı zamanda halen kullanılan zeka testleri de bu teoriyi destekler niteliktedir. IQ (Intelligence Quotient) olarak adlandırılan zeka puanlarının Türkçe karşılığı ise zeka bölümü olarak çevrilmiştir.

İnsanların sahip oldukları görsel, matematiksel gibi 9 farklı zeka bölümü tanımlamıştır. Bu alt  başlıklar incelendiğinde her insanın farklı zeka türlerinde üstün olduğu sezisel olarak öngörülebilir. Bununla birlikte çoklu zeka kuramı, insanların tek bir statüde daha zeki olarak tanımlanamayacağını öne sürmektedir.

Gardner Çoklu Zeka Kuramı

1983 yılında ortaya atılmış ve bugün itibariyle üzerinden 40 yıl geçmiş olmasına rağmen halen popülaritesini koruyan bir teoridir. Gardner, kendi teorisini savunurken de henüz yanlışlanamadığı yönünde ifadelerde bulunur.

Sezisel olarak da bakıldığında Gardner çoklu zeka kuramı her insanın öngörebileceği başlıkları içerir. Bahsedilen zeka türleri arasında:

  • Uzamsal (Görsel) Zeka
  • Sözel Zeka
  • Matematiksel-Mantıksal Zeka
  • Kinestetik Zeka
  • Müziksel Zeka
  • İçsel Zeka
  • Sosyal Zeka
  • Doğasal Zeka
  • Varoluşsal Zeka (dini veya ruhsal zeka)

Gardner tarafından ilk ortaya bu şekilde atılan çoklu zeka kuramı, zaman içinde ufak bir evrim geçirmiştir. Yapılan eleştirileri dikkat eden ABD’li psikolog Gardner, bu 9 maddeye ek olarak ahlaki (ahlaksal) zeka bölümünü de teorisine sonradan eklemiştir.

Uzamsal (Görsel) Zeka: Toplumca yaygın olarak bilinen bir zeka türünü temsil eder. Görsel hafıza, görsel yaratıcılık gibi alanların bu zeka bölümüyle ilişkili olduğu ifade edilir.

Sözel Zeka: Kelimeleri ve cümleleri iyi kullanan, yabancı dil öğrenmeye yatkın kişilerin sözel zeka olarak daha ileri seviyede olduğu kabul edilir.

Matematiksel-Mantıksal Zeka: Soyut ifadeler ve mantık yürütmeyle ilgili becerilerin bu bölümde olduğu belirtilir.

Kinestetik Zeka: Kinetik kökünden gelmektedir. Hareketleri ilgilendiren bir zeka türü olup duygu ve düşüncelerle doğrudan ilişkilidir. Dans, heykel gibi sanat dalları bu türde değerlendirilir.

Müziksel Zeka: İsminden de anlaşılacağı üzere insanların müzik ve ritim algı ve yetenekleriyle ilişkilidir.

İçsel Zeka: İnsanın kendisiyle ilgili algısına yönelik zeka bölümü olarak tanımlanır.

Sosyal Zeka: Çevreyle iletişim, empati gibi yetenekler sosyal zeka kapsamında incelenir.

Doğasal Zeka: Doğal yaşama yönelik anlama becerilerini içerir.

Varoluşsal Zeka: Farklı psikologların dini veya ruhsal zeka olarak tanımladığı görülür. İnsanın yaşama amacı ve ruhani varlıklara olan inançlarını çalışan zeka bölümüdür.

Ahlaki Zeka: Bu zeka türü teoriye sonradan dahil edilmiştir. Çoklu zeka kuramı içinde ilk başta yer almayan ahlaksal zeka, Gardner’ın gördüğü eksiklik nedeniyle kabul edildiği ifade edilmiştir.

Çoklu Zeka Kuramı Örnekleri

Hem günümüz toplumu hem de tarihsel figürlere bakıldığında çoklu zeka kuramı örnekleri bol sayıda bulunabilir.

  • Bir figür olarak Einstein’in matematiksel-mantıksal ve görsel zeka bölümlerinin çok üst düzey olurken, sosyal zekasının daha düşük olduğu kabul edilir.
  • Resim ve müziğe yetenekleri gençlerin matematik dersinde yetersiz kalması bu teoriyi destekler niteliktedir.
  • Benzer şekilde doğayla iç içe yaşayan insanların sosyal ve sözel zeka bölümlerinde yetersiz kaldığı ön görülmektedir.
YouTube video

SSS

Psikolojideki değerli teorilerinden biri olan Çoklu Zeka kuramı hakkındaki sık sorulan soruları inceleyelim.

Çoklu Zeka Kuramı Kimin?

Çoklu zeka kuramının kurucusu Amerikalı psikolog Howard Garnder’dır. Teoriyi 1983 yılında ortaya atmıştır.

Türkiye’de Çoklu Zeka Kuramı

ABD’de ortaya atılan Çoklu zeka kuramı, kısa süre içinde tüm dünyada kabul görmüştür. Türkiye’de de benzer şekilde farklı alanlarda farklı zeka bölümlerinin etkisinden yararlanılır. Başta ise istihdam ve eğitim alanları gelmektedir.

Uzm. Psk. Muhammet Yıldırım

Yetişkin ve ergen psikolojisi alanında 16+ yıl Psikoterapi tecrübesine sahip, insan doğasını anlamaya odaklı, kendi terapi sürecinden geçmiş bir Uzman Psikolog.

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir